in early

"in early" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	meal consumed early in the morning i.	sahur
2	Genel	in the early prime of one's life zf.	gençliğin ateşli çağında
3	Genel	early in the morning zf.	sabah sabah
4	Genel	early in the season zf.	turfanda olarak
5	Genel	early in the morning zf.	sabahın köründe
6	Genel	early in the season zf.	tam mevsiminde
7	Genel	early in the day zf.	erkenden
8	Genel	in early days zf.	eskiden
9	Genel	early in the list zf.	listenin başında
10	Genel	early in the morning zf.	sabah erkenden
11	Genel	early in life zf.	gençlikte
12	Genel	in his early fifties zf.	ellilerinin başında
13	Genel	in the early years zf.	ilk yıllarda
14	Genel	in the early 1980s zf.	80'li yılların başlarında
15	Genel	in the early part of eighteenth century zf.	18. yüzyılın başlarında
16	Genel	in the early days of ed.	-in ilk zamanlarında
Phrases
17	İfadeler	in the early 1970s expr.	70'li yılların başlarında
Colloquial
18	Konuşma Dili	come early in the morning expr.	sabah erken gel
Idioms
19	Deyim	(you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr.	kırk fırın ekmek yemen lazım
20	Deyim	gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr.	kırk fırın ekmek yemen lazım
21	Deyim	(you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr.	canını dişine katman lazım
22	Deyim	gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr.	canını dişine katman lazım
23	Deyim	(you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr.	sen giderken ben dönüyordum
24	Deyim	gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr.	sen giderken ben dönüyordum
25	Deyim	(you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr.	gidilecek çok yolun var
26	Deyim	gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr.	gidilecek çok yolun var
27	Deyim	gotta get up pretty early in the morning to do something expr.	kırk fırın ekmek yemen lazım
28	Deyim	it's early in the day [uk] expr.	(hüküm vermek için) henüz erken
29	Deyim	it's early in the day [uk] expr.	daha çok erken
30	Deyim	gotta get up pretty early in the morning to expr.	için kırk fırın ekmek yemen lazım
31	Deyim	gotta get up pretty early in the morning to expr.	için canını dişine katman lazım
32	Deyim	gotta get up pretty early in the morning to expr.	sen giderken ben dönüyordum
33	Deyim	gotta get up pretty early in the morning to expr.	için gidilecek çok yolun var
34	Deyim	gotta get up pretty early in the morning to expr.	için erkenden hazırlanmalısın
Speaking
35	Konuşma	you gotta get up pretty early in the morning to do something expr.	bir şeyler yapmak için erkenden hazırlanmalısın
36	Konuşma	it is very early in the morning expr.	sabah çok erken (şu anda)
37	Konuşma	I woke up early in the morning expr.	sabah erkenden kalktım
38	Konuşma	she was in her early 30s expr.	30'lu yaşların başındaydı
Politics
39	Siyasal	intergovernmental coordination group for the tsunami early warning and mitigation system in the north-eastern atlantic, the mediterranean and connected seas i.	kuzeydoğu atlantik, akdeniz ve bağlı denizlerde tsunami erken uyarı sistemi hükümetlerarası eşgüdüm komitesi
Medical
40	Medikal	death of the patient in the early period i.	hastanın erken dönemde ölümü
41	Medikal	esmolol use in early post-operative period i.	postoperatif dönemde esmolol kullanımı
42	Medikal	die in the early postoperative period f.	ameliyat sonrası erken dönemde ölmek
43	Medikal	lethal in early childhood s.	erken çocukluk döneminde ölümcül olan
Psychology
44	Psikoloji	mental retardation in early childhood i.	erken çocuklukta zeka geriliği
Pathology
45	Patoloji	early dementia in alzheimer's disease i.	erken başlangıçlı alzheimer hastalığında bunama
46	Patoloji	haemorrhage in early pregnancy i.	erken gebelikte kanama diğer